Nöbetçi Eczaneler
Son yıllarda aşırı fast food tüketimi obezite hastalığını artırmaya başladı. Bu durum kolon kanseri başta olmak kaydıyla birçok kanserin gelişimi konusunda rol oynamıştır. Uzmanlar, 50 yaşın altındaki kişilerde kanser vakalarının arttığını açıklayarak ciddi uyarılarda bulundu.
Kanser büyük ölçüde çevresel, beslenme ve yaşam tarzı faktörlerine bağlı olarak ortaya çıkar. Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ), Tıp Fakültesi Onkoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Artaç, özellikle son yıllarda artan fast food tüketimine ve obeziteye eşlik eden hastalıklara dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Artaç, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Erken yaşta, özellikle 50 yaş öncesinde tespit edilen kanser vakaları, son dönemde tüm dünyada olduğu gibi merkezimizde de artış gösterdi. Elbette bu güncel bir konu, dünya çapında araştırma konusu. Bu durumun temel nedeni özellikle son 30-40 yıldır yaşam tarzı değişiklikleri, fast food kaynaklı beslenme, hava ve su kirliliği ve gıdalardaki toksik maddelerden kaynaklanmaktadır. Çevre obezitenin nedenidir. Özellikle obezite elbette ülkemiz için büyük bir sorundur. Obezite sadece 50 yaş üstü kişilerde değil, 50 yaş altı çocuklarda da büyük bir sorundur. Obezitenin özellikle erken yaşlarda ve 50 yaş öncesinde kolon kanseri dahil birçok kanserin gelişiminde rol oynadığı düşünülüyor”
“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ZAYIF OLDUĞUNDA KANSERE YAKALANMAK DAHA KOLAY”
Prof. Dr. Mehmet Artaç, obezitenin kansere neden olabilecek zararlı etkilerini sıralarken şu ifadeleri kullandı:
“Bazı büyüme hormonları obeziteyle birlikte artıyor. Bu büyüme hormonları bunun nedeni olabilir. Kanser gelişimine de neden olduğu için insülin direnci de ortaya çıkabiliyor. Beslenme alışkanlıkları, hazır yemekler ve fast food da bağırsak mikrobiyotasını etkiler. Ayrıca mikrobiyota olarak bilinen bağırsak florasını da etkiler. Bağırsak florasındaki değişiklikler ve mikrobiyal çeşitliliğin azalması da bağışıklık sistemini zayıflatır. Elbette bağışıklık sistemi zayıfladığında kansere yakalanmak daha kolay”
Prof. Dr. Artaç, insanları kanser taraması yapmamaları konusunda uyarırken “Hastalara ve herkese 40 yaşından önce rutin tarama programlarından geçme zorunluluğu getirmemiz doğru değil. Ancak özellikle aile öyküsü olan, yani 50 yaş altı, ailesinde kanser öyküsü bulunan veya birinci derece akrabasında kanser öyküsü bulunan kişiler kanser konularında danışmanlıktan faydalanabilir. uzman. 40 yaşında tarama yaptırabileceğiniz gibi ülkemizde kanser taraması yapan KETEM gibi Sağlık Bakanlığına bağlı kanser tarama merkezlerine de başvurabilirsiniz.” dedi. Uzman isim, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
Meme kanserinde 50 yaş sonrasında mamografi değerlendirmesi yapılması gerekmektedir. Sağlıklı her kadının kendi kendisine muayene veya fizik muayene yapabileceği sürekli olarak söyleniyor. Yine kişinin şüphesi ya da aile öyküsü varsa bu aile geçmişine bağlı olarak 20-30 yaş arasında gerekiyorsa uzmana danışılarak tarama programları yapılabilir”